21 Eylül 2009 Pazartesi

çünkü.. uyurgezer düşlerimden senin gibi korkmadım.




gururumun okşanması falan yok .
sadece basitliğine güldüm.
ve de merak ettim acaba acının tadını nasıl buldun
öfkeli diğilim bunu da bil.
sana kızmıyorum sana sadece acıyorum.
pusulanın yönü değişti, ve büyük bi fırtınanın ortasında, azgın suların arasında kaldın.
kendini bu kadar önemsemenin, bencilliğinin bedelini ödüosun. ,üzgünüm ama kendin yaptın beni böyle pahabiçilemez.
avuçlarımın arasından izliyorum yüzünü. her mimiğini.. bu kontrolsüz tavırlarına alışkın değilim ki..
oysa seni ilk tanıdığımda adın kadar büyüleyici olduğunu düşünmüştüm.
isminin anlamını üzerinde taşıyamaman ne kadar da acı.
bu özgürlük, bu sonsuzluk, mavilerin eşsiz büyüsü sana ağır geliyor olmalı
içimi acıttığın günlerin üzerinden çok geçmese de büyüttüm  kırıklarımı.
gariptir büyüdükçe beni kanatmak yerine seni silip attılar.
uzun uzun düşündüm.
kendimi, sadece kendimi dinledim ve kndime geldiğimde kulağımı tırmalar olmuştu sesin.
duvarlarımı aşman artık imkansız. bunu iyice anladım.
ben duymam, dinlemem seni bundan sonra.
sahici duyguların peşindeyim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder